Türkiye’nin ardından Mısır… Avrupa’da ‘bahar’ korkusu: “Yeter ki bizden uzak olsunlar
“AB’nin korkusu, halihazırda anketlerde rüzgarı arkasına almış olan aşırı sağcı partilerin, Haziran ayında yapılacak Avrupa seçimlerinde göçü kampanyanın ana teması haline getirerek daha da büyük bir başarı elde etmeleridir’.
Hava böyle iken Avrupalı bir heyetin 17 Mart’ta Kahire’ ye giderek Cumhurbaşkanı Sissi ile 7.4 milyar euro’luk anlaşma imzaladı. Belçika gazetesi ‘Bu aman göç men gelmesin al şu parayı’ anlaşması olduğunu belirtiyor; ‘”Ama gerçekte mesele göçle ilgili. Avrupa, Mısır’ın sınırlarında, Gazze ve Sudan’da yaşanan çatışmaların göç baskısını daha da arttıracağından korkuyor.”
The Guardian’ın haberine göre BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne göre şu anda Mısır’da yaklaşık 450,000 Sudanlı mülteci bulunuyor.
MELONI BU İŞİN NERESİNDE
Heyette Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen’in yanı sıra AB dönem başkanlığını yürüten Belçika Başbakanı Alexander De Croo ile olası bir göçmen akınından endişe duyan iki Akdeniz ülkesi olan Yunanistan Başbakanı ve İtalya Başbakanı da yer alıyor. De Standaart gazetesi aslında ucu bize de dokunan bir ‘ilginç ‘ saptama yapıyor
“Giorgia Meloni, Avrupa göç anlaşmasının imzalanması konusunda bir kez daha ön saflarda yer alıyor. “Tıpkı geçen yaz aynı Meloni ve Hollanda Başbakanı’nın huzurunda Tunus ile imzalanan anlaşmada olduğu gibi” . Peki bu ilgi ve alaka nereden geliyor. Gazete onu da yazmış; “Sağcı hükümeti metnin hazırlanmasını yakından takip etti”. Gazete hem Tunus hem de Mısır liderlerini ‘otokratlar ile anlaşma imzalanıyor ‘ diyerek bir farklı durum değerlendirmesi daha yapıyor.
UCU TÜRKİYE’YE GELİYOR
Gazete, haber yorumunda durumu Türkiye’ ye getirerek; “Bu iki metnin kökeni, 2016 yılında Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’siyle imzalanan göç anlaşmasına dayanıyor; Erdoğan “daha sonra göçmenlerin Avrupa’ya geçmesine izin vermekle birkaç kez tehdit ederek daha fazla para talep etti.” iddiasında bulunuyor.
YETER Kİ BİZE UZAK DURSUNLAR
De Standaart üye devletlerin önceliğinin göçmenler uzak durmak olduğunu ve bu nedenle ‘kim yapıyorsa yapsın’ mantığı ile hareket edildiğini söylüyor; “Otoriter liderlerle anlaşma yapmak, Avrupa’yı şantaj riskiyle karşı karşıya bırakır. Ancak göçü engellemek neredeyse tüm Üye Devletler tarafından paylaşılan bir hedef olduğu için pek çok siyasetçi, bu anlaşmaları bu hedefe ulaşmanın kabul edilebilir bir yolu olarak görüyor.”.
İKİYÜZLÜ POLİTİKALAR
The Guardian açıklanan 7.4 milyar euro’luk yardımın büyük kısmının kredi kalan 2.4 milyar avronun küçük bir kısmı Libya ve Sudan ile sınırların güvence altına alınması ve mültecilerin kabulü için ayrılacak. Gazetenin haberine göre Mısır’a yapılan ziyaret incesi Komisyonu’nun (AB’nin) İnsan Hakları, Adalet ve Dışişleri komisyonlarındaki milletvekilleri tarafından Tunus’a yapılan yardımları ‘diktatörler finanse ediliyor’ diye ağır bir şekilde eleştirildiğini yazdı. Buna karşın bu durumu doğru bulan Ab yetkilileri ‘komşuları ile bağlarını koparmak yerine demokrasi ve insan haklarına saygıyı teşvik etmek iç in onlarla anlaşmalar imzalamayı tercih ettiklerini söyledikleri gazete haberinde yer alıyor.
Kaynak: De Standaart