“KOAH’ın Tanı ve Tedavisinde Çarpıcı Değişikler Var”
“`html
Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) Yaygınlığını Artırıyor
Ülkemizde ve dünya genelinde sıkça görülen Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH), artış trendini sürdürüyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Ü. Seha Akduman, istatistiklerin erişkin nüfusun %20’sinin ve sigara kullanan bireylerin %25’inin KOAH ile mücadele ettiğini ortaya koyduğunu ancak gerçek sayının bundan çok daha fazla olduğunu belirtiyor. Dr. Akduman, 2024 GOLD Kılavuzu’na göre, hastalığın tanı ve tedavisinde önemli değişiklikler olduğunu vurguladı.
KOAH Nedir?
KOAH, kronik bronşit ile amfizem hastalıklarının birleşimi olarak tanımlanmaktadır. Kronik bronşit, hava yollarında tıkanıklık yaratırken, amfizem ise akciğerlerimizde oksijen alışverişini sağlayan hava keseciklerinin zarar görmesine neden olur. Her iki durumun birlikte mevcut olduğu KOAH hastalarında, en büyük risk unsuru tütün ürünlerinin kullanımıdır. Dr. Akduman, “Sigara ve elektronik sigara dahil tütün ürünlerinin artışı, toplumsal sağlık açısından ciddi bir tehlike oluşturuyor.” diyerek uyarıda bulundu.
Risk Faktörleri
Dr. Akduman, KOAH’ı tetikleyen birçok risk faktörü bulunduğuna dikkat çekiyor. Düşük doğum ağırlığı, çocuklukta geçirilen solunum yolu enfeksiyonları, meslek hastalıkları ve yanlış beslenme alışkanlıkları, KOAH gelişimini hızlandıran sebepler arasında yer alıyor.
KOAH’ın Artışı Endişe Verici
KOAH, dünya çapında ölüme neden olan sağlık sorunları arasında dördüncü sırada gelmekte. Dr. Akduman, yılda yaklaşık 3 milyon insanın bu hastalıktan dolayı hayatını kaybettiğini ifade etti. Buna ek olarak, erişkinlerde her beş kişiden biri KOAH riski taşımaktadır ve gerçek rakamların çok daha yüksek olduğu biliniyor. Yaşlanan dünya nüfusu ve çevresel risk faktörlerine artan maruziyet, artışın en büyük sebeplerinden biri olarak öne çıkıyor.
Aile ve Sağlık Sistemi Üzerindeki Etkiler
Dr. Akduman, KOAH’ın kronik bir hastalık olduğunu ve tedavi süreçlerinin yalnızca hastayı değil, ailesini de etkilediğini vurguluyor. Ataklar; nefes darlığı, hırıltı ve balgamda artış olarak kendini göstermekte, bazen yoğun bakım gerektirecek kadar ciddi olabilmektedir. Böyle durumların, hem hasta yakınları hem de sağlık sistemi açısından büyük zorluklar yarattığını hatırlatıyor.
Anne Karnında Başlayan Riskler
Akciğer sağlığının anne karnında başladığını aktaran Dr. Akduman, sigara dumanına maruz kalmanın akciğer gelişimini olumsuz etkilediğini ve düşük doğum ağırlığı ile doğan bebeklerin KOAH riski taşıdığını belirtiyor. KOAH’ın derinlemesine incelemeleri, genetik ve çevresel risk unsurlarının kombinasyonlarıyla başladığını göstermektedir.
Tedavi Yöntemleri ve Kılavuz Güncellemeleri
Dr. Akduman, KOAH’ın önlenebilir bir hastalık olduğunu ve son yıllarda tedavi yöntemlerinde önemli değişikliklerin yapıldığını, 2024 GOLD Kılavuzu’nun bu değişiklikleri net bir şekilde ortaya koyduğunu ifade ediyor. KOAH’ın tanı ve tedavisinin artık bireyselleştirilmiş yöntemlere dayandığına vurgu yapan Dr. Akduman, her hastanın tedavisinin kişisel ihtiyaçlarına göre şekillendirilmesi gerektiğini belirtiyor.
Aşılama ve Korunma
KOAH’lı hastalar için aşılamanın ne denli kritik olduğuna dikkat çeken Dr. Akduman, grip ve zatürre aşılarının hastaların yaşam kalitesini artırırken, yaşam kaybı riskini de azalttığını belirtmektedir. Ayrıca COVID aşılarının da KOAH’lı bireyler için önemli olduğunun altını çiziyor.
KOAH Belirtileri ve Erken Teşhis
Dr. Akduman, KOAH’ın erken teşhisinin tedavi sürecini olumlu yönde etkilediğini belirtiyor. KOAH’ın tipik belirtileri arasında uzun süre devam eden öksürük, nefes darlığı ve balgam üretimi yer almaktadır. Sigara içenler ve 40 yaş üzerindeki bireyler bu belirtiler görüldüğünde derhal doktora başvurmalıdır.
Dr. Akduman, KOAH’ın tedavisinde etkili olan yöntemlerin kişiye özel olmasının yanı sıra, aşılamanın, sigara kullanımının bırakılmasının ve düzenli hava kalitesi sağlanmasının önemini vurgulamaktadır.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
“`